TEK BİR DOKUNUŞLA DÜNYA AVUÇLARIMIZIN İÇİNDE

Z ve alfa kuşağı oldukça şanslılar bu konuda. Birçoğu ansiklopedi nedir, kütüphane nedir pek bilmezler. Merak ettikleri her içeriğe internet aracılığıyla çok çabuk bir şekilde ulaşma şansına sahip bir ortama doğduklarını söylemek mümkün. Peki, bu bir şanssızlık da olabilir mi aynı zamanda?

***

Teknolojinin bize sağladığı faydaları saymakla bitiremeyiz. Böylesine faydalıyken bir o kadar da zararlı olması. İşte bu bağımlılıkla mümkün oluyor. Yani ne demişler azı karar çoğu zarar.

Şanslı kuşakların doğru teknoloji kullanması bizlerin en temel amacı. Öğrencileri teknolojiden uzak tutmaya çaba harcarken şuan onları saatlerce ekran başında tutmak durumunda kalıyoruz. Evet, uzaktan eğitim diyoruz buna. Yaşlarına göre ekran süresini minimum seviyede tutmak için çaba harcarken şimdi onlara ekrandan ayrılmamalarını söylemek durumunda kaldık.

Teknoloji bağımlılığı telefon, bilgisayar, akıllı cihazlar, oyun konsolları, tabletler ve benzeri gibi dijital aygıtların aşırı ve kontrolsüz biçimde kullanılmasıyla birlikte ortaya çıkan bağımlılık türdür. Sadece z ve alfa kuşağı değil şuan hemen her yaşta görülebilir bir bağımlılık türüdür.

Dengeli kullanımla bu zararı daha aza indirmek ise öğrencilerimizin ve ebeveynlerinin elinde. Evde geçirilen uzun sürelerin bize getirdiği dezavantaj sosyal medya bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı dediğimiz durumu ortaya çıkarıyor. Teknolojiyi aşırı, yanlış ve bilinçsiz bir şekilde kullanmanın da çok yönlü etkileri görülmekte. Fiziksel olarak halsizlik, beden duruşunda bozukluk, gözlerde yanma ve batma, kas ağrıları olurken aynı zamanda psikolojik olarak da yalnızlaşma, sosyalleşememe, yüzeysel ilişkiler, sorumluluklarını erteleme gibi problemlere ortaya çıkmakta. Ailelerin çocukları gerçek hayata çekmeye çalışması, yasaklar koyması da aile içi sorunlara sebebiyet vermektedir.

***

Burada önemli olan nokta çocuklarımıza bilinçli teknoloji kullanımını öğretmeye çalışmak. Ebeveynlerle birlikte geçirilen zamanlar, birlikte oynanan oyunlar okunan kitaplar bir nebze çocuğu teknolojiden uzak tutmayı sağlayacak. Peki yanlışı nerede yapıyoruz. Çocuklarımızın canlarının sıkılmasına müsaade etmiyor olabilir miyiz? Sıkılan çocuk üretir kendine meşgul olacak aktiviteler bulmaya çalışır.

Hobi edinimi bu noktada çok önemli. Birlikte puzzle yapın, maket yapın, atık malzemelerden yeni şeyler üretmeye çalışın.

El işi becerilerini geliştirebilirsiniz. Dikiş dikmeyi öğretebilir bezden çantalar, oyuncaklar yapabilirsiniz.

Hep birlikte kitap okuma saati planlayabilirsiniz.

Kutu oyunları alabilir hatta birlikte kutu oyunları tasarlayabilirsiniz.

Yemekler, pastalar, kurabiyeler yapabilirsiniz.

Çocuk dergisine abone olabilirsiniz.

Çocuğunuzun ilgi alanlarını birlikte keşfedebilirsiniz.

Sessiz sinema, mumla gölge oyunları oynayabilirsiniz.

Dans edebilir, müzik aleti çalmayı öğrenebilir, evde spor yapabilirsiniz.

***

Bunları çeşitlendirmek çok mümkün, sadece kendi çocukluğunuzu düşünün siz neler yapıyordunuz. Onlara örnek olmaya çalışın. Belki çalıştığınız için onun da teknoloji ile oyalanması sizin kendinize daha fazla vakit ayırmanızı sağlıyor olabilir. Fakat aynı zamanda çocuğunuzun da aşırı teknoloji kullanımından yakınıyor olabilirsiniz. Bu noktada iş siz ebeveynlere düşüyor. Ya bağımlı bir çocuk ya da akademik sosyal ve duygusal olarak çok yönlü gelişmiş bir çocuk, tercih sizin.